Yasak Kardeşim Yasak!

Dünyanın döndüğünü bilimsel verilerle açıklayan “galileo galilei’ ortaya koyduğu bilimsel veri nedeniyle idamla yargılanmasının üzerinden beş yüz kusur yıl geçti. Geriye dönüp baktığımız da galileo’nun idamla yargılanmasına “orta çağ karanlığı” deyip geçeriz. Öyle ya bilimsel bir veriyi mahkeme nasıl olurda yargılar, nasıl düşünceye, bilime sansür uygular.
O günlerden bugüne insanlık, kendi yaşamını kolaylaştıracak binlerce buluşa imza attı. Özellikle sanayi devrimi sonrası bu iyileşme müthiş bir ivme kazanmıştır. İnsan yaşamını kolaylaştıran buluşlar da müthiş bir değişim ve gelişim söz konusu olsa da belki de insanlık tarihinde değişmeyen tek şey gücü elinde bulunduranların (popüler deyimle egemen güçler) bilime ve düşünceye koydukları, koymaya çalıştıkları sansür olmuştur.

Bu kısa girizgâhtan sonra gelelim asıl meramıma. Prof.dr Canan Karatay’ı tanımayanınız yoktur. Kolesterol ilaçları, hamilelere yapılan şeker yüklemesi ve daha birçok tıbbi uygulamalarda yapılan işlemlerin yanlışlığı konusunda ezber bozan açıklamalar yapıp, bu açıklamalarını da bilimsel verilerle ortaya koyan bir hanım efendi. Sıradan bir yurttaş olarak tıbbi açıklama yapma durumunda olmasam da yapılan açıklamaları, anlayacak bir zekaya sahibim. Canan hoca bir açıklamasında ekmeğin yarardan çok zarar getirdiğini söyleyip, “kepeklisi, kepeksizi, tüm ekmek çeşitleri zararlıdır, zira ekmeğin ham maddesi olan buğdayın genleriyle oynanıp 14 kromozoma sahip buğdayın genleriyle oynanması sonucu 40 kusur kromozom sayısına çıktığına” söylemişti. Canan hocanın buğdayın kromozom sayısına ilişkin yaptığı açıklamadan sonra buğdayın kromozom sayısına ilişkin yaptığım ufak bir araştırmada söylediklerinin doğru olduğunu gördüm. Yani demem o ki bilimsel bir veriyi, açıklamayı teyit etmek için illa da bilim adamı olmanıza gerek yok. Söyleyen kişiden bağımsız başka bilimsel verilerle karşılaştırma yaparak bir kanaate varmanız pek ala mümkün.

Canan karatay’tan sonra yine başka bir prof.dr Özcan Rasim Küçükusta’da kolesterol ilaçlarının hiçbir halta yaramadığını söyleyip ezber bozan tıp dr’u kervanına katıldı. Hem canan karatay hemde Özcan rasim hoca ortaya attıkları tezleri yine bilimsel açıklamalarla destekleyip tezlerini ortaya koyan insanlar. Her iki isimde sokaktaki vatandaş değil yani.
Yaşanan bu gelişmelerin ardından sağlık bakanlığı TV ekranlarına çıkacak DR’lar için akreditasyon uygulaması getireceğini açıkladı. Hani gazetecilere yapılan akreditasyonu duymuştuk ta bilime bilim adamlarına uygulanan akreditasyonu ilk kez duyuyoruz.

Sağlık bakanlığı DR’lara getirilen ekran yasağının gerekçesini “hastaların kafasının karışması” olarak açıklıyor. İyi güzelde kardeşim yukarda söylediğimiz gibi hem canan hoca hem de rasim hoca sokaktaki vatandaş değil. Bu insanlar Prof ünvanı almış ABD ve avrupa’da görev yaparak ünü dünyaya yayılmış tıp doktorları. Bu insanların ortaya koyduğu bilimsel verilerin yanlış olduğunu düşünüyorsa sende çıkar aynı bilimsel verilerle ortaya atılan tezi çürütürsün. Ekran yasağı getirmek neyin nesi?

Canım Türkiyem kendilerine uygulanan yasakların mağduriyetini her fırsatta seçim malzemesi olarak kullanıp sonucunda da 12 yıldır iktidar da olanların her doğan güne yeni bir yasak getirmesi ironosiyle karşı karşıya. İşin daha da ironik yanı kimsenin yaşanan ironinin farkında olmaması!

“Yasak Kardeşim Yasak!” üzerine bir yorum
  1. ironinin ne demek olduğunu dahi bilmiyorsun. Burada hükümeti eleştiriyorusun?….Hadi eleştirmenide anlarımda mecliste mevcut hükümet dışında en az 40 yıl geçmişi olan ve 40 yıllık sürecte engelliler adına ciddi herhangi bir iş yapmamış partiler mevcut iken negatif eleştriyi neye göre yapıyorsun? Hadi yaptın diyelim…Pozitif olarak savunacağın hangi parti var?

    Cevapla
Yorum yapın