Hayat

İnsanlar hayat diye bir karmaşanın ortasında bulurlar kendilerini. Hayat onlara yaşamasını öğretir, ilk önce başın dik durmasını sonra ellerle emeklemesini ve daha sonra ise ayaklarla yürümesini yani öyle bir anda adım atamazsınız hayatta ilk önce emeklemeyi öğreneceksin ki adım atmanın nasıl bir şey olduğunu kavrayabilesin. İnsanlar dünyaya geldikleri ilk günden beri sürekli aynı şeyleri yapıyorlar sürekli… Hayatımız boyunca çeşitli seçimlerde bulunuruz. Arkadaşlarımızı seçeriz dostlarımızı seçeriz eşimizi seçeriz… Böyle uzayıp gider. Bu seçimleri yaparken deneme yanılma yoluyla yaparız. Mesela bir arkadaş seçeceğiz o ana kadar beklide sayısını bile aklımızda tutamadığımız kadar arkadaşımız olmuştur. E o kadar arkadaş olduğuna göre bunların iyisi de vardır kötüsü de. İşte bu iyi ve kötü arkadaşlardan edindiğimiz deneyimler bizim ileriki hayatımızda yol göstericilerimiz olmalıdır.

İnsan o kadar garip bir varlıktır ki asla kendini kötülemez kendisine kötüyü yakıştırmaz yaptığı hatayı kolay kolay kabul etmez. Benim yaşım daha genç 21 yaşındayım ve bu yaşıma kadar o kadar çok insanla uğraştım ki anlatamam. Kendini beğenmiş mi ararsın? Bencil mi ararsın? Korkak mı ararsın? Bunların yanında çok karakterli arkadaşlarımda oldu mütevazı kendinden önce arkadaşının iyiliğini düşünen kısacası dost canlısı arkadaşlarım da oldu fakat bunların sayısı biraz az. Bu yaşıma kadar 10 bilemedin 11 fazla değil yani. Bu arkadaşlarımı nasıl mı seçtim? Çok basit bir eleme ile. İnsanların bu hayatta her zaman bir kör noktası vardır kiminin paradır kiminin karı kızdır kiminin içki kumardır. Bu bahsettiğim kör noktalarından taviz vermelerini istersin gizlice haberi olmadan. Geçenlerde bir yerde okumuştum. “Kasabanın birine bir imam atanır. İlk tayinidir bizim imamın. O gün şehirden kasabaya gitmek için dolmuşa bindi bizim imam.

Ücreti uzattı şoföre fakat şoför 20 kuruş fazla verdi bizim imama. İmam yerine oturdu parasını sayarken 20 kuruş fazla olduğunu anladı. Kendi kendine aman 20 kuruş ne olacak hem belki böylece param birikir diye düşünürken kasabaya gelirler. Bizim imam araçtan inerken 20 kuruşu şoföre verir ve niye fazla verdiğini sorar. Şoför ben sizin yeni imam olduğunuzu biliyordum ve sizin caminizde namaz kılmak istiyordum fakat bu yani imam nasıl diye sizi sınamak istedim.” Gördüğünüz gibi 20 kuruş az kalsın bir kişiyi camiden soğutacaktı. Onun için hayatımız boyunca her konuda sadece para değil aklınıza ne geliyorsa yemek içmek gezmek dolaşmak… Her konuda küçük detayları atlamamamız gerekiyor.

Belki bizim için önemli olmaya bilir ama karşımızdakiler için hayati önem taşıyan konular vardır. Konu esasına dönersek insanoğlu bu hayatta yalnız değildir. Bir ailesi vardır. Arkadaşları vardır. Dostları vardır. Bunun için sadece kendimizi düşünemeyiz bulunduğumuz çevreye karşı her zaman sorumluluklarımız vardır.

İnsan düşünen bir varlıktır bu yönüyle doğruyu yanlışı iyiyi kötüyü ayırt edebilme yeteneğine sahiptir. Bu yeteneğini de tecrübeleriyle geliştirebilir. Hayat bir tecrübe oyunudur…

Yorum yapın