HAMİLEYİM

Daha nikah masasında karar verildi kaç çocuk doğuracağıma.

Üç az geldi beş olsun denildi.

İlk doğumum olacak. Çok heyecanlıyım. İsteyerek doğuracağım bu bebeğimi

Zaten istemesem de kürtaj yaptıramazdım.

Normal doğum yapmalıymış her kadın.

Sezeryan Sezar’dan kalmaymış.

Cesaretli olmak gerekiyormuş. “Anne ne kadar cesursa çocuğu da o kadar cesur olur” diyor Sağlık Bakanı. Benimse doğum hakkında hiçbir bilgim yok. Cesur olamadığım gibi korkuyorum da. Doğurmuş birinden duysam belki içim rahatlardı bu sözleri ama bunu bir erkek söyleyince daha da huzursuz oldum.

Geçenlerde beş kiloluk bebeği normal yolla doğurtturalım derken bir kolunun kullanılmaz duruma getirildiği hiç aklımdan çıkmıyor.

Muhterem bir zatın söylediğine göre sokağa da çıkmamalıymışım hamile hamile. Neymiş hamileliliğimi ilan eden o karın öyle. Gerine gerine gezmeler falan. Terbiyesizmişim ben.

Kocam arabayla gezdirebilirmiş. Kocamın arabası yok! Evde hapisim anlaşıldı. Pakistan’da Ramazan ayında kadınlara uygulanan sokağa çıkma yasağı geliyor aklıma bunları duyunca.

Allah’tan Diyanet kınıyor bu fikirleri “çıksın” diyor ama karnımı, sırtımı açık bırakacak şeyler giymeyecekmişim

Dünyanın en özel durumunu yaşayacağım ve en özel varlıklarından biri olacağım

ANA olacağım ben…

Ee, o zaman niye sevinemiyorum?

Niye içim buruk geçiriyor hamileliğim?

Niye devamlı kadınlarla ilgili konular ortaya atılıyor? Niye ben vücudumla, bebeğimle baş başa kalamıyorum? Huzur içinde hamileliğimi yaşayamıyorum? Zaten benim hormonlarım tavan yapmış. Hayatımın en duygusal aylarını yaşıyorum, hislerim karmakarışık. Bir de üstümdeki bu baskılar…

Annenin ruh hali bebeğe yansır diye okuyorum kitaplarda. Doğunca acısı çıkarmış. Huysuz olurmuş bebek. Benim bebeğimin ruh hali nasıl olacak o zaman?

Az kaldı…

Karnım burnumda.

Bende direnecek hal bırakmadılar cesurum ol sen DirenBebek

Yorum yapın