Karadeniz’in o eşsiz manzarasına karşı, tamamen saf ve organik olarak hazırlanan kültürel mirasımız olan güzelim çayı yudumlamak hemen herkesin hayalinde yatar. Hırçın dalgaların dövdüğü Karadeniz sahillerinde uzun yürüyüşlere çıkmak, dağları ve şelaleleri görmenin yanı sıra yaylaları ziyaret edip oranın kendine has dokusunun verdiği hazzı almak isteyen kişiler için bir numaralı adres ise mutlaka Rize ili olacaktrı. Bu güzel ile “Karadeniz’in incisi” desek teşbihte hata yapmamış oluruz. Bu yazıda sizler için düzenlenen Rize’nin gezilecek yerlerini sıraladık. Güzel bir rehber olması dileğiyle..
PAZAR
Pazar , MÖ.. 64 yılında Pompeius tarafından “Athena” adıyla kurulmuştur. Grekçe bir sözcük olan “Athena”, Latince de, Minerva akıl güzellik ve hikmet anlamındadır.
Roma konsülü Pompeius tarafından kurulan Athena, uzun bir süre Roma’ya bağlı kalmış. Athena, dağları geçit vermeyen bir özelliğe sahip olduğundan, zamanın istilacılarından kaçan Grekler, Gürcüler, Mergeller ve Ermenilerin de sığınak yeri olmuştur.
Yeryüzünde Müslümanlığın doğuşundan sonra, Emeviler döneminde Anadolu’nun, özellikle güney bölümlerinde büyük kuşatmalar olmasına karşın, Athena bölgesine Müslümanların geldiğine ilişkin hiçbir belgeye rastlanmamıştır.
İlçenin Müslümanlıkla doğrudan temasa geçmesi Türklerin Müslümanlığı kabulü ile başlar. Pazar ve bölgesi 1054 yılında da Müslümanlığı tamamen kabul eder,
Trabzon’un Rum Pontus imparatorluğundan kurtarılması Fatih Sultan Mehmet tarafından 1461 yılında gerçekleşince Rize sahilleri tamamen Osmanlıların eline geçmiştir. Athena bölgesi de Türk egemenliğine katılınca Pazar, Ali Paşa’nın emrindeki komutanlara tımar olarak verilmiştir.
Erzurum halkının bir bölümü Yavuz Sultan Selim döneminde Rize’ye yerleştirilmiştir.
Pazar Osmanlı döneminde, uzun bir süre tımar olarak yönetilmiştir. Batum, Rusya’ya bırakılmadan önce ona bağlı bir ilçe olarak kalmış, 1864 yılında da tamamen ilçe durumuna getirilmiştir,
İlçemiz 1916 yılında Rus işgaline uğramış, 1918 de Rus işgalinden kurtulmuştur. Cumhuriyet döneminde 1928 yılında Athena adı Pazar adıyla değiştirilmiştir. Pazar’da “Pazar yeri” anlamında kullanılmıştır.
ZİL KALESİ
Çamlıhemşin ilçesinde bulunan bölgenin en dikkate değer eserlerinden biridir. İlçe merkezinin 15 km güneyinde Fırtına Deresinin batı yamaçları üzerinde kurulmuştur. Kalenin üzerinde inşa edildiği sarp kaya kütlesi, denizden 750 metre, dere yatağından ise yaklaşık 100 metre yüksektir.
Kale, dış surlar, orta surlar ve iç kaleden meydana gelmektedir. Dış kalenin kapısına kuzey batı yönündeki patika bir yolla ulaşılır. Kuzeydeki kapının söğe taşları sökülmüştür. Bir teras yardımıyla orta sular seviyesine çıkılır ve ikinci bir kapı ile kale içerisine girilir.
Orta kale içerisinde üç önemli yapı bulunmaktadır. Bunlar muhafız binası, şapel ve başkuledir. Kulenin dört katlı olduğu duvarlardaki hatıl izleri ve kiriş deliklerinden anlaşılmaktadır. İçerisinde ince bir bölüntü duvarı ve dolgu toprak vardır.
Duvarlar üzerinde doğu yönünde kemerli pencereler, diğer taraflarda mazgal delikleri bulunmaktadır. Kulenin üstünün dendanlı bir teras şeklinde olduğu belirlenmiştir. Duvarlar içerisinde dikey uzanan boru yuvaları belki de kapanmış sarnıçlara su akıtıyordu.
Bryer, Trabzon İmparatorluğu döneminde ya bizzat Komnenoslar ya da İmparatorluğa bağlı yerli Lordlar (mesela Zil Kale için Hemşin Lord’u Arhakel) tarafından yapıldık-larını tahmin etmektedir. Bıjışkyan (1871) “Kayalığın üzerinde bulunan ve Zilkale denilen eski bir kalenin içinde insana şaşkınlık veren kemerli binalar ve büyük bir kule vardır. Kalenin alt ucu, tepelerin üzerinde başka kalelere ve eski bir kilise kalıntıları bulunan Fırtına Deresi’ne kadar uzanır” diyerek gözlemlerini anlatırken, yazık ki kale tarihi hakkında bilgi vermemektedir.
Osmanlı’nın bölgeyi fethinden sonra’da Kale-i Zir adıyla askeri amaçlarla kullanılmış, 1979 yılında kalede bulunan 26 cm uzunluk ve 4-4 ½ cm çağpında pirinç döküm, iki el topu Trabzon Müzesi’ne getirilerek 440 (79-1-1) ve 441 (79-1-2) ile envantere kayıt edilmiştir.
Mevcut Hizmetler ve Konaklama: Ayder yayla alanı yakınında günübirlik kullanıma yönelik hizmet sunan düzenlenmiş saha, ayrıca tracking sporuna uygun topografya ile dağcılık faaliyetlerine olanak sağlamaktadır.
Çamlıhemşin ilçesi ,Ayder yaylası başta olmak üzere yayla yerleşim alanları ile Milli Park mahalli yetkilerinin kontrolü altında ve yetkililerin göstereceği yerlerde çadırla ve karavanla konaklama sağlanabilir.
AYDER YAYLASI
Ayder Yaylası’na ulaşmak için Rize’den çıkıp Artvin istikametine doğru devam ediyorsunuz, Çayeli ilçesinden Sahil yolundan ayrılarak Çamlıhenşin ilçesi yönüne dönerek, Fırtına Vadisi boyunca güneye doğru yönelip tırmanmaya başlıyorsunuz. Milli park statüsündeki Fırtına Vadisi Dünya’nın öncelikli korunması gereken 200 ekolojik bölgesinden birisi. Fırtına deresi bir zamanlar baraj yapımı ile gündeme gelmişti. Fakat doğal yapının bozulmasına neden olacağı için uzun bir yargı sürecinden sonra proje iptal edildi. Dereyi solumuza alıp ağır ağır yolda ilerlerken, yeşilin bin bir tonunu görünce bunun nedenini anlamakta zorlanmayacaksınız.
Bölgenin dokusunu bozmadan inşa edilmiş ev, otel, pansiyon ve kamp alanları sayesinde keyfinize göre tatilinizi gerçekleştirebilirsiniz. Beton bina yapmanın yasak olduğu Ayder yaylasında bulunan kaplıcalar sağlığınız için de faydalı olabileceği gibi, o eşsiz manzarası da bünyenizde büyük bir psikolojik rahatlamaya sebep verecektir. Şifa yaylası olarak da adlandırıldığından sağlık turizmine de ev sahipliği yapan Ayder, yerli yabancı turistler tarafından oldukça sık ziyaret edilir.
çok güzel bi yermiş burası