Prostat her erkekte doğuştan var olan bir salgı bezi organıdır. Bu salgı bezinde 3 çeşit hastalık oluşur.
1:) Prostat iltihapları
2:) 40 yaş sonrası görülen protatın iyi huylu büyümesi
3:) Yine 40 yaşından sonra ortaya çıkan prostat kanseri
Yunanca (prostates) koruyucu anlamına gelen ‘prostat‘, boşaltım sisteminin sonunda, mesane ve dış idrar kanalı arasında bulunan kestaneye benzeyen bir organdır. Prostat bir hastalık değil, tüm erkeklerde bulunan bir organdır.
Prostat, sadece erkeklerde bulunan bir salgı bezi ve sex organıdır. Kadınlarda prostat ve prostat işlevi gören başka bir organ yoktur.
Prostat; idrar kesesi ile dış idrar yolu arasında yerleşen, ceviz büyüklüğünde, 18 – 20 gr. ağırlığında, yardımcı bir sex organıdır. Temel işlevi, meninin sıvı kısmının oluşturulmasına yardımcı olması ve erkeklerin enfeksiyon kapmasını önleyici olmasıdır. Prostat, yaş ilerledikçe büyüyen bir organdır. Yaklaşık olarak 25 – 30 yaşından sonra büyümeye başlar, prostat hastalıkları bulguları 50 yaş civarında ortaya çıkmaya başlar.
Prostata bağlı hastalıklar kendini nasıl belli eder?
Prostattaki iltihap, yaşlılığa bağlı olarak büyüme veya kansere bağlı olarak çıkan şikayetler aynıdır. Genelde bunlar; sık idrara çıkma, idrar yaparken yanma, idrarı tam yapamama hissi, idrar yapamama gibi şikayetlerdir.
Prostatta iltihap, büyüme ve kanser olmak üzere üç türlü sorun olabilir. Yukarıda bahsedilen şikayetlere bağlı olarak bu sorunların saptanmasında yapılması gerekli olan bazı tetkik ve muayeneler vardır. Öncelikle hastaların makattan prostat muayenesi istenir. Bu muayene parmak yardımı ile makattan yapılan bir muayenedir ve prostattaki büyümenin özellikleri tespit edilir. Ardından tam idrar tahlili ve PSA (Prostat Spesifik Antijen) adı verilen kan tahlili istenir. PSA kan tahlili kanser şüphesi için önemli bir ön testtir.
Ultrasonografi yöntemi ile prostatın büyüklüğü, mesanenin kalınlığı, varsa böbreklerdeki tıkanıklıklar tesbit edilir. İşeme sonrasında mesanede idrar kalıp kalmadığına bakılır. Hastaların işeme hızı, bilgisayarlı ölçüm sistemi ile (üroflowmetri) ölçülerek prostata bağlı tıkanıklık konusunda bilgi alınır.
Ancak tüm bu yöntemler bize hastalığın tipi konusunda bilgi vermezler. Prostata bağlı tıkanıklık ve prostat muayenesi için gelen hastalarda muayenede bir özellik bulunmaz ve PSA değerleri de normal değerlerde çıkarsa bu hastada normal prostat büyümesi vardır denilebilir. Ancak bu hasta elli yaşından küçükse daha detaylı tetkiklerin yapılması istenebilir.
Muayenesinde, PSA değerinde veya her ikisinde birden sorun olan hastalarda hangi tip büyümenin olduğunu anlayabilmek için, prostattan özel aletlerle biyopsi alınarak patolojik olarak incelenmesi gerekir.