Ne kadar dikkat edilirse edilsin, kışları kilo alınır,Yağ aldırma gereksinimizde bulunulur ve baharda da diyete başlanır ancak nafile. Spor salonlarına olan talep artar, yürüyüş parkurları dolar, kilolar da verilir. Fakat bir türlü erimeyen inatçı bölgesel yağlar, bizi hiç terk etmez.
Herkesin vücudunda özellikle görsel açıdan şikayetçi olduğu bölgeler vardır. Göbek, kalça ve basenlerdeki yağlanma en fazla göze batanlar arasındadır. Bölgesel yağlanmada en etkili yöntemin liposuction olduğu bilinir. Kışın biraz dikkat edip, yağlı ve şekerli gıdalardan uzak durup, spor yaptıktan sonra inatçı bölgeler için de liposuction imdadımıza yetişecektir. Liposuction’un farklı yöntemleri ve sınıfları mevcuttur.
Ultrasonik liposuction(vaser), lazer liposuction(Smartlipo), su basınçlı(water assisted) liposuction, power assisted liposuction gibi çok çeşitli olanaklar söz konusudur. Ancak asıl önemli olan, hangi yöntemin hangi durumlarda kullanıldığı ve güvenilirlik konusudur.
Klasik ıslak teknik liposuction uygulamasında, uygulama yapılacak alana bölgesel yağları eritmek, damarları büzüp, morluk ve kanamayı azaltmak amacıyla bir solüsyon sürülür. Bu bölgedeki parçalanmış fazla yağ alanları künt uçlu liposuction kanülleri ile yağların çekilmesi sağlanır. Kol, karın, bacaklar, basen, ayak bilekleri, gıdık, sırt, yüz ve memeye uygulanabilir.
Yağlar alındıktan sonra oluşan bu yeni şekillenme, kalıcı olacaktır. Kilo alıp vermelerden sonra da mevcut yeni şekillenmede herhangi bir bozulma söz konusu değildir. Bu işlemler lokal anestezi altında uygulanır. Uygulanan bölgenin bozulma büyüklüğüne ve hassasiyetine göre üç hafta kadar korse kullanılması uygun görülecektir.
İnce kanüllerle düzgün olarak yapılan liposuction, hem kalıcı olacak hem de hastayı memnun edecektir. Sonuç olarak görsel açıdan tatminkârlık, hastaya mutlu bir bakış açısı verecektir. Aşırı miktarlarda yağ alımı söz konusu yaşanmadığından, sarkma ya da benzeri bir deformasyon olmayacaktır. Burada cildin elastikiyeti de çok önemlidir. BU u uygulamaları yaparken uzman zaten gerekli itinayı gösterecektir.
Liposuction, bir zayıflama yöntemi değildir; bölgesel incelme, vücudu şekillendirme yöntemidir. Uygulama yapılacak kişinin tıbbi durumu, bölgenin genişliği ya da birden fazla bölgeye uygulanabilirliği, duruma göre değişecek ve sınırlanacaktır.
1977 yılından beri klasik liposuction yöntemi uygulana gelmektedir. Ultsasonik liposuction yöntemi de 2000 yılından beri uygulanmaktadır. Uygulama yapılacak bölgeye yine solisyon sürülür. Küçük bir kesi sonrasında deri altına sokulan ultrason probu ile yağların parçalanması ve hemen ardından vakumla uygulama yapılır. Vaser ismiyle tanınır. Sırt ve erkek göğsü, en çok uygulanan bölümlerdir ve bu bölgelerde avantajlıdır.
Water assisted liposuction yönteminde ise, yağı parçalama işlemi basınçlı su sayesinde yapılır. Sonrasında da yine vakum sayesinde biriken yağlar bölgeden uzaklaştırılır.
Lazer liposuctionda ise uygulama bölgesinde deri altına, yağ içine sokulan yağı seçen dalga boyundaki lazer ile yapılır. Vakumla parçanan yağlar bölgeden uzaklaştırılır. Gıdık, kol gibi küçük alanlarda uygulama yapılır.
Power assisted liposuctionda hava basıncı sayesinde kanal ucundaki vibrasyon liposuction işlemini kolaylaştırmaktadır.
Power assisted liposuction yöntemi daha geniş bölgelerde kullanılır. Bütün liposuction uygulamaları iki teknik üzerine kurulmuştur; klasik ıslak ve vakumlu. Önemli olan; bu uygulamalar yapılırken daha az morluk, iyileşme sürecinin kısalığı, sarkmayı önlemektir. Temeli oluşturan klasik liposuction yöntemi, hep tahtını koruyacak ve bölgesel yağlanmalara çözüm olabilecektir, ama liposuction uygulama tekniklerinde kullanılan yöntemler her geçen gün daha da gelişecektir.
Bunlara ek olarak herkes yağ aldırmayı fit, güzel, ince bir fiziğe sahip olmayı hayal eder. Ancak bu yöntemlerden de yararlanırken dikkat edilecek nokta; kişinin asıl siluetinin bozulmamasıdır. Bazen vücutta kalması gereken yağ dokusunun da alındığı görülebilir. Islak teknikler, cerrahın başarısı ve bilgisi, oluşabilecek yan etkilerden hastayı koruyacaktır. Bir ameliyat kadar risklidir ve hastane koşullarında yapılması özellikle tavsiye edilir.