Maliye Bakanı Naci Ağbal, “2017 yılı bütçemizde bütçe giderlerini 645,1 milyar lira, faiz hariç bütçe giderlerini 587,6 milyar lira, bütçe gelirlerini 598,3 milyar lira, vergi gelirlerini 511,1 milyar lira, bütçe açığını 46,9 milyar lira, faiz dışı fazlayı ise 10,6 milyar lira olarak öngördük.” dedi.
Ağbal, Bakanlıkta, Ocak-Eylül 2016 Dönemi Merkezi Yönetim Bütçe Uygulama Sonuçları, 2016 Yıl sonu Bütçe Gerçekleşme Tahmini ve 2017 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Tasarısı hakkında basın toplantısı düzenledi.
AĞBAL: KAMUYA 60 BİNİN ÜZERİNDE PERSONEL ALINACAK
Basın toplantısı sırasında soruları da yanıtlayan Maliye Bakanı Naci Ağbal: “2017’de kamuya farklı kanal ve sektörlerden 60 binin üzerinde personel alımı gerçekleştirilecek.”
2017-2019 döneminde uygulanacak maliye politikasının büyüme oranını yukarıya çekeceğini belirten Ağbal, bu dönemde bir yandan özel sektör yatırımlarına kaldıraç oluşturacak kamu yatırımlarına, üretim ve ihracatı destekleyecek teşvik ve yardımlara, işletmelerin finansa erişimine katkı sağlayacak desteklere, diğer yandan da Ar-Ge, inovasyon ve nitelikli insan gücünün yetiştirilmesine daha fazla kaynak ayırmak suretiyle büyüme dostu bir maliye politikası çerçevesini uygulayacaklarını anlattı.
ENGELLİ ve YAŞLI AYLIKLARI BÜTÇE KAYNAKLARI BELİRLENDİ
Büyüme sayesinde elde edilen refah artışının sosyal programları aracılığı ile toplumun tüm kesimlerine ulaştırıldığını vurgulayan Ağbal, şunları kaydetti:
“Hükümetlerimiz döneminde sosyal yardım programlarına ayrılan kaynaklarda büyük artışlar yapılmıştır. 2002 yılında sosyal yardım ve hizmetler için harcanan kaynak 1,6 milyar lirayken 2017 yılında bütçeden sosyal yardım amacıyla ayırdığımız kaynak tutarı 45 milyar liraya çıkmış olacak. 2017 yılında ödeme gücü olmayan yaklaşık 9 milyon vatandaşımızın sağlık giderlerini karşılamak amacıyla bütçemizden 7,2 milyar lira kaynak ayırdık. 508 bin engelli vatandaşımızın evde bakımına destek amacıyla 5,8 milyar lira kaynak ayırdık. Ayrıca 65 yaş üstü yaşlılarımızdan bakıma ihtiyacı olan engelli vatandaşlarımızdan ve yakınlarından oluşan yaklaşık 1 milyon 220 bin kişiye bağladığımız aylıklar, yani 65 yaş aylıkları için bütçeden 5,3 milyar lira kaynak ayırdık. Şartlı nakit desteği programı kapsamında, eğitim ve sağlık alanlarında bu desteği alan 2,5 milyon kişi için 1,2 milyar lira, 82 bin çocuk ve gencin faydalandığı ekonomik ve sosyal destek programı kapsamında 782 milyon lira, yaklaşık 1 milyon 200 bin kişiye doğum yardımı için 544 milyon lira kaynak ayırdık.”
“102 MİLYAR LİRALIK VERGİDEN VAZGEÇİYORUZ”
Bu dönemde mali disiplini de kararlılıkla korumaya devam edeceklerini aktaran Ağbal, “2017 yılında yüzde 1,7 olacak genel devlet açığının milli gelire oranını program dönemi sonunda yüzde 1’e düşürmeyi hedefliyoruz. 2016 yıl sonunda yüzde 32,8 oranında gerçekleşmesini beklediğimiz AB tanımlı borç stokunun milli gelire oranını 2017 yıl sonunda yüzde 31,9’a, 2019 sonunda ise yüzde 29,9’a düşürmeyi hedefliyoruz.” diye konuştu.
Bakan Ağbal, bugün TBMM’ye sevk edecekleri “2017 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Tasarısı”nın AK Parti hükümetlerince hazırlanan 15. bütçe olduğuna dikkati çekerek, “Bu, çok partili siyasi hayatımız döneminde hiçbir iktidara nasip olmamış, rekor niteliğinde bir başarıdır. Bu başarı, bugüne kadar sürekli olarak bizleri destekleyen, güvenen aziz milletimizin sayesinde olmuştur. Bu vesileyle milletimize bize gösterdiği teveccüh ve itimattan dolayı şükranlarımı arz ediyorum.” ifadelerini kullandı.
2017 yılı bütçe tasarısının Orta Vadeli Program’a (OVP) uyumlu olarak hazırlandığını belirten Ağbal, 2017 ve takip eden yıllarda mali disiplinden taviz vermeden, kamu maliyesi alanında elde edilen kazanımları korumayı hedeflediklerini vurguladı.
Ağbal, şunları kaydetti:
“2017 yılı bütçemizde bütçe giderlerini 645,1 milyar lira, faiz hariç bütçe giderlerini 587,6 milyar lira, bütçe gelirlerini 598,3 milyar lira, vergi gelirlerini 511,1 milyar lira, bütçe açığını 46,9 milyar lira, faiz dışı fazlayı ise 10,6 milyar lira olarak öngördük. Bu hedefler çerçevesinde 2017 yılında bütçe açığımızın milli gelire oranını yüzde 1,9 olarak öngörüyoruz. 2017 yılı bütçemiz bundan önceki 14 yılda olduğu gibi vatandaşlarımızın refahını artıran, ihtiyaç duydukları hizmetleri karşılayan ve faize değil, kamu hizmetlerine kaynak ayıran bir bütçe olma özelliğini taşımaktadır. Bütçe giderleri içerisinde faiz giderlerinde meydana gelen azalmaya özellikle dikkatinizi çekmek istiyorum. Son 14 yılda bütçeden faiz ödemelerine ayrılan kaynağı sürekli düşürdük. 2002 yılında bütçe giderlerimizin yüzde 43’ü faiz harcamalarına gidiyordu, 2017 yılında bu oranı yüzde 8,9’a düşürdük. Benzer şekilde 2002 yılında toplanan her 100 liralık verginin 86 lirası faize giderken, 2017 yılında sadece toplanan 100 liralık verginin 11 lirası faiz harcamalarına gitmektedir. Geriye kalan kısmı ise eğitime, sağlığa, tarıma, yatırıma, sosyal yardımlara, kısaca halkımızın refahı için harcıyoruz.”
“BÜTÇE AÇIĞIMIZ GEÇEN SENEYE GÖRE…”
Maliye Bakanı Naci Ağbal, bütçenin eylül ayında 16,9 milyar lira, ocak-eylül döneminde ise 12 milyar lira açık verdiğini belirterek, “Geçen sene aynı dönemde bütçe açığının 13,4 milyar lira olduğu dikkate alındığında 9 aylık bütçe gerçekleşmemiz, geçen seneye göre 1,4 milyar liralık bir iyileşmeyi ifade etmektedir.” dedi.
Bu yılın ocak-eylül dönemi bütçe gerçekleşme sonuçlarına ilişkin açıklamalarda bulunan Ağbal, bütçenin eylül ayında 16,9 milyar lira açık verdiğini belirterek, “Ocak-eylül döneminde ise bütçemiz 12 milyar lira açık vermiştir. Geçen sene aynı dönemde bütçe açığının 13,4 milyar lira olduğu dikkate alındığında 9 aylık bütçe gerçekleşmemiz geçen seneye göre 1,4 milyar liralık bir iyileşmeyi ifade etmektedir. 9 aylık bütçe sonuçlarımız bir önceki yılla karşılaştırıldığında hala bütçe disiplinine devam ettiğimiz görülecektir.” ifadelerini kullandı.
“BÜYÜME GELİŞMEKTE OLAN ÜLKELER KAYNAKLI OLACAK”
IMF’nin dünya ekonomisinin 2016 yılında yüzde 3,1 büyüyeceği tahmininde bulunduğunu dile getiren Ağbal, bu oranın, küresel ekonomik krizin başladığı 2009 yılından bu yana görülen en düşük büyüme oranı olacağını belirtti.
Küresel ekonominin gelecek yıl ise toparlanarak yüzde 3,4 büyüyeceğinin tahmin edildiğini kaydeden Ağbal, “Önümüzdeki yıl büyümede görülecek toparlanma, esas olarak gelişmekte olan ülkeler kaynaklı olacaktır.” diye konuştu.
Çin ve Hindistan hariç gelişmekte olan ülkelerin bu yıl yüzde 2,1, gelecek yıl da hızlı bir toparlanmayla yüzde 3 büyümesinin beklendiğini anlatan Ağbal, 2017’de küresel ticaret hacminde de önemli bir artış öngörüldüğünü söyledi. Ağbal, “Bu çerçevede 2016 yılı için yüzde 2,3 olarak tahmin edilen küresel ticaretteki artışın 2017 yılında yüzde 3,8’e yükselmesi beklenmektedir.” değerlendirmesinde bulundu.
Ağbal, gelecek yıl küresel ekonomik büyüme ve ticaret hacmindeki artışın temelinde, küresel ekonomik koşullarda meydana gelecek normalleşme, finansal piyasalarda elverişli koşulların devam etmesi ve genel olarak gelişmekte olan piyasaların toparlanacak olması gibi faktörlerin bulunduğunu belirtti.
“KRİZDEN BU YANA 7 MİLYON KİŞİYE İSTİHDAM SAĞLADIK ”
Küresel finansal sistemdeki riskleri azaltan, küresel ticareti teşvik eden, potansiyel büyümeyi, istihdam ve yatırımları yukarı çeken yapısal reformlar ile büyüme dostu maliye politikalarına daha fazla önem verileceğinin altını çizen Ağbal, Türkiye ekonomisine ilişkin ise şu değerlendirmelerde bulundu:
“Türkiye ekonomisi 2016 yılının ilk yarısında yüzde 3,9 ile Çin ve Hindistan hariç gelişmekte olan ülkelerin 2,5 katı büyüdü. Böylece ülkemiz olumsuz dış konjonktürel ve jeopolitik sorunlara rağmen gelişmekte olan ülkelerden pozitif yönde ayrışmaya devam etti. Küresel krizden bu yana yaklaşık 7 milyon kişiye ilave istihdam sağladık. Böylece OECD ülkeleri arasında en yüksek istihdam artışı sağlayan ikinci ülke olduk. Yine global ekonomik krizden bu yana iş gücüne katılım oranı da yüzde 44’ten yaklaşık yüzde 52 seviyesine geldi. İş gücüne katılım oranının sürekli bir şekilde yukarıya gitmesi ve özellikle kadınların iş gücüne katılım oranının artması ekonomimizin ileriye dönük potansiyel büyüme oranını yukarıya çekecek önemli bir faktör niteliğindedir.”
“ENFLASYONU ORTA VADEDE YÜZDE 5’E DÜŞÜRMEYİ HEDEFLİYORUZ”
Enflasyonun 2015 yılında yüzde 8,8 olarak gerçekleştiğini, bu yıl sonunda ise yüzde 7,5’e düşmüş olacağını belirten Ağbal, “Orta vadede ise hedefimiz, enflasyonu yüzde 5’e düşürmektir.” dedi.
Cari açığın milli gelirine oranının geçen yıl sonu itibarıyla yüzde 4,5 olarak gerçekleştiğini anımsatan Ağbal, bu oranın yıl sonunda 4,3’e gerilemesini beklediklerini söyledi. Ağbal, orta vadede ise söz konusu oranı yüzde 3,5’e indirmeyi hedeflediklerini ifade etti. Bu yıl ekonomik büyümenin yüzde 3,2 düzeyinde gerçekleşmesinin öngörüldüğünü dile getiren Ağbal, gelecek yıl bu oranın yüzde 4,4’e ulaşacağını tahmin ettiklerini kaydetti. Ağbal, 2018 ve 2019 yıllarına dair büyüme hedefinin ise yüzde 5 olduğunu dile getirdi.
Gelecek 3 yıl boyunca büyüme oranlarını yukarıya çekecek destekleyici unsurlar hakkında da konuşan Ağbal, küresel ekonomide toparlanma ve buna bağlı olarak dış talebin artmasının bu unsurlar arasında yer aldığını belirtti. Orta Vadeli Program döneminde dış finansman koşullarının elverişli bir şekilde devam edeceğini öngördüklerini dile getiren Ağbal, bu dönemde jeopolitik risklerin azalmasını beklediklerini bildirdi.
AĞBAL: YATIRIMA AYRILAN KAYNAK 78 MİLYAR LİRAYA ÇIKARILACAK
Maliye Bakanı Naci Ağbal, bütçeden yatırıma ayrılan kaynağı 2017’de 78 milyar liraya çıkaracaklarını belirterek, “Kamu yatırımları içerisinde en yüksek payı 22,1 milyar pay ulaştırma sektörüne ayırıyoruz.” dedi.
Naci Ağbal, 2017 bütçesinde gerek artan kamu yatırımları gerekse reel ekonomiye sağlanacak imkan ve desteklerle özel sektör yatırımlarını ve ihracatı arttırmayı hedeflediklerini ifade etti. Ağbal, bütçeden ayrılacak kaynaklarla Ar-Ge ve innovasyonu güçlü şekilde destekleyerek ekonominin rekabet gücünü ve verimliliği, özel sektör maliyetlerini aşağı çekecek destek ve teşvik unsurlarını arttırmayı amaçladıklarını söyledi.
“YATIRIM ÖDENEKLERİNİ YÜZDE 30 ARTIRIYORUZ”
Gelecek yıl özel sektör yatırımlarına kaldıraç etkisi sağlayacak temel kamu yatırımlarına önemli kaynak ayırdıklarını vurgulayan Ağbal, şunları kaydetti:
“Yatırım ödeneklerini yüzde 30 artırıyoruz. 2016’da bütçeden yatırıma ayırdığımız 60 milyar lira kaynağı, 2017’de 78 milyar liraya çıkarıyoruz. Kamu yatırımları içerisinde en yüksek payı 22,1 milyar lirayla ulaştırma sektörüne ayırıyoruz. Eğitim alanındaki yatırımlar için 13,7 milyar lira, tarım sektöründeki yatırımlar için 10,3 milyar lira, sağlık sektöründeki yatırımlar için ise 7,1 milyar lira kaynak tahsis edildi. Geçen yıl iki katına çıkardığımız reel kesim desteklerini 2017’de yüzde 16 arttırarak 32,4 milyar liraya çıkarıyoruz.
Reel kesim destekleri içinde en yüksek payı istihdam üzerinde de olumlu etkisi olan sosyal güvenlik işveren prim desteklerine veriyoruz. 2017 yılında bu çerçevede işletmelerimiz tarafından SGK’ya ödenmesi gereken 22 milyar lira tutarındaki işveren primini devlet bütçesi tarafından karşılıyoruz.”
Ağbal, Bağ-Kur’lu vatandaşların primlerinde 5 puan indirim yapıldığını anımsatarak, böylece esnafın ödediği primde 82 lira ile 530 lira arasında indirim sağlandığını, bu destek için 2017 bütçesinde 1,5 milyar lira kaynak ayrıldığını dile getirdi.
“TURİZM SEKTÖRÜ DESTEKLERİ 4 KATINA ÇIKACAK”
Özel sektör yatırımlarının 2017 bütçesinde önemli önceliği oluşturduğuna dikkati çeken Ağbal, söz konusu yatırımların arttırılması amacıyla başta kurumlar vergisi indirimi olmak üzere çeşitli vergi indirimleri ve vergi istisnaları sağladıklarını anlattı.
Bütçeden doğrudan ve dolaylı olarak nakit destekler verildiğine işaret eden Ağbal, “Faiz ve enerji desteği önemli destek unsurlarından bazıları. Yatırım yapan işletmelerimize sağladığımız nakdi destekler için 2017 bütçemizden yaklaşık 600 milyon lira kaynak ayırdık. İhracatın desteklenmesi için ayrılan kaynağı 1 milyar liradan 3 milyar liraya çıkarıyoruz. Bu çerçevede yeni destek unsurlarını da hayata geçiriyoruz.” diye konuştu.
Ağbal, yeni teşvik programlarının iki ana eksende yoğunlaştığını belirterek, ihracatçının rekabet gücünü arttıracak şekilde maliyetleri aşağı çekecek yeni destek unsurlarının başlatıldığını söyledi.
Teknoloji yoğun ürünlerin ihracatına ve ihracatın finansmanına yeni destekler getirileceğini vurgulayan Ağbal, şöyle devam etti:
“2017’de turizm sektörü destekleri de yaklaşık 4 katına çıkarak yaklaşık 522 milyon lira olacak. Reel sektör içinde hem oluşturduğu katma değer hem de istihdamdaki pay olarak en önemli grubu küçük ve orta ölçekli işletmeler yani KOBİ’ler oluşturuyor. KOBİ’lere KOSGEB üzerinden sağlanan destekler 2016’da 3 kat artırıldı. Özellikle genç girişimcilere KOSGEB üzerinden hibe ve faizsiz kredi olarak 2017 bütçesinden 650 milyon lira kaynak ayrıldı. KOSGEB olarak söz konusu KOBİ’lerimize bunun dışında markalaşma, kurumsallaşma, kapasite geliştirme, Ar-Ge, innovasyon ve işletmecilik destekleri kapsamında verilen diğer destekler de hesaba katıldığında 2017’de 1,1 milyar liralık bir destek paketini ortaya koyuyoruz. Esnafın finansmana ucuz maliyetle erişimini sağlamak amacıyla Halk Bankası aracılığıyla kullandırdığımız esnaf kredileri için ise faiz desteği olarak 1,3 milyar lira kaynak ayırdık.”
AR-GE VE İNNOVASYONA 5,8 MİLYAR LİRA KAYNAK
Ağbal, tarım ve hayvancılık sektöründe faaliyet gösteren işletmelerin ihtiyaç duyduğu finansmanı düşük maliyetle karşılaması için Ziraat Bankası aracılığıyla tarımsal kredilere verilen faiz destek tutarını yüzde 37 artarak 2,4 milyar liraya çıkardıklarını ifade etti.
Orta gelir tuzağından kaçınmak için sanayi yapısını ileri teknoloji üreten bir yapıya dönüştürmenin en önemli öncelikler arasında yer aldığına dikkati çeken Ağbal, bu kapsamda bilgi üreten ve bilgiyi nitelikli kullanarak ticari değere dönüştürebilecek bir Ar-Ge ve yenilik ekosistemi oluşturmak istediklerini kaydetti.
Bu hedefe ulaşmak amacıyla 2017 bütçesinden yaklaşık 5,8 milyar lira Ar-Ge ve inovasyona kaynak ayırdıklarını belirten Ağbal, büyükşehir belediyeleri ile il özel idarelerine de bütçeden aktarılacak kaynağın 2017 için 58,4 milyar lira olarak belirlendiğini söyledi.
KAMU GÖREVLİLERİNİN MALİ VE SOSYAL HAKLARI”
Maliye Bakanı Ağbal, 2016-2017 dönemini kapsayan toplu sözleşme hükümleri uyarınca 2017 yılı ocak ayında tüm kamu görevlilerinin mali ve sosyal haklarının yüzde 3, temmuzda ise yüzde 4 artış yapılacağını belirterek, “Herhangi bir şekilde bu dönem içerisinde enflasyonda beklenmeyen, öngörülmeyen bir artış olması halinde yapılan toplu sözleşme hükümlerine göre enflasyon farkı olarak kamu görevlilerimizin gelirlerinde bir azalmaya meydan vermeyecek değişiklikler ayrıca yapılacak.” dedi.