Tatil deyince Antalya, Antalya denilincede akla tatil gelir. Sokakta karşılaştığınız 100 kişiye bu iki kelimeyi sorsanız hemen hepsi benimle aynı şöylecektir. Geçen yıl tatili geçirmek amacıyla bende Antalya’ya gittim. Bundan önceki tatillerimi aileminde orda olması nedeniyle karadenizde geçirirdim. Geçen yıl bir değişiklik yapalım ve bu yıl tatilimizi Antalya’da geçirelim deyip ailecek koyulduk yola.
Tatile çıkmadan önce o bölgeyi ve iç turizmi çok çok iyi tanıyan bir arkadaşımdan ucuz tatil yapmak nasıl olur konulu uzun bir vaaz dinledikten sonra antalya otel bölgesi hakkında genel bir bilgi alıp kalacağım otelin ön rezervasyonunu bile o arkadaşıma yaptırmıştım. Yani keyifli bir tatil yapmak için her türlü n ayarlamalar yapılmıştı. Bize kalan tatilin keyfini çıkarmaktı. Yaklaşık altı saatlik neşeli bir yolculuktan sonra Antalya il sınırlarına girmiştik. Şehre girer girmez, sanki avrupadaki bir memlekete gelmiş hissi uyanıyor insanda. Gerçektende Antalya son derece modern bir kent sülüetine sahip. Yolun verdiği yorgunlukla kendimizi kalacağımız otele atıp güzel bir duşun ardında iki saatlik bir uyku kestirmesi sonrası kendimize gelmiştik.
Antalya sahillerine gitmeden önce şehri genel anlamda gezmeyi düşünüyordum. Bu düşüncemi gerçekleştirmek adına kendimi otelden dışarı atıp şehri gezmeye başladım. Aslında en çok merak ettiğim şey antalya turist popilasyonun genel anlamda hangi ülkelerden olduğuydu. Şehre gitmeden önce bana Antalya’da türklerden çok yabancılar var demişlerdi. Bu söz biraz abartılı olsada gerçekten yatsınamaz şekilde yabancı turist vardı.
İşin ilginç tarafı esnafın neredeyse %100 yabancı dil biliyorlardı. Şahit olduğum bir çok alışverişte, ingilizce, rusca almancayı son derece iyi konuşan esnafla karşılaştım. Doğrusu bu durum beni biraz şaşırtmıştı. Hatta ayak üstü konuştuğum bir snaf almanca, ingilizce ve ruscayı derdini anlatacak kadar konuşabildiğini söyledi. Antalya’ya dair edindeğim en büyük ve olumlu izlenim şehir esnafının sanılanın aksine son derece medeni oluşuydu. Ben antalya’da sadece üç gün kalabildim. Bu üçgünlük süre zarfında şehre doyamadım desem yeridir. Zira antalyanın gidilip gezilecek o kadar çok turistik ve tarihi yerleri varki. Bu mekanları üç günde gezip dolaşmak üç güne sığdırmak imkansız bir şeydi. Bu sene daha uzun bir antalya tatili geçirmeyi planlıyorum. Umarı bu yılki tatilde doyumsuz antalya’ya doyabilirim.