DOĞRU LAVABOYA TABİİ

Üç çocuğum var. Hamileliklerimdeki en kötü sorun, midemin bulanmasıydı. “Aman ne de narinmişsin. Her hamile yaşar bunu” demeyin. Çok çektim. Benimki öyle iki üç ay süren mide bulantıları değildi. Dokuz ay bil fiil devam ettiler. Bulantıların sonu neyle biter; tahmin edebiliyorsunuzdur. Doğru lavaboya tabii.

İşte ben, bulantının Allah’ını bilen bir kadın olarak uzun zamandır devam eden ama şimdilerde oldukça artan, sonucu malum bir mide bulantısıyla yaşıyorum. Öyle böyle değil. Kaldırmıyor midem n’apayım.

Mitingleri izliyorum. Rezalet! Televizyon kanallarına bakıyorum; ayrı bir rezalet. Vatandaşa bakıyorum. İşçiye, emekliye. Apayrı bir sürünme rezaleti yaşıyorlar. Çevreye bakıyorum; herkes ne kurtarırım diye betona sarılmış. Yığıyorlar üst üste. Biz garibanlar, iki erguvan ağacı, üç leylak görünce mest oluyoruz. Ben bu konulara hiç girmeyecektim aslında. Benim midemi böylesine bulandıran esas olay, seçim çalışmaları.

Sokağa çıkıyorum. Seçim arabalarının gürültüsünden kurtulmak ne mümkün. Bir de hiç ummadığım anda burnuna dayanan bir ak karanfille iyice tepem atarak işim olmadıkça dışarı çıkmamaya yemin edip eve dönüyorum. Doğru lavaboya tabii…

Siyasilerle söyleşiler yapıyor bazı televizyon kanalları. Ayırt etmeden izliyorum. Siyasilerin sorulara verdikleri yanıtlara bakıyorum bir de diğer siyasilerle atışırlarken harcadıkları sözlere. Midem bulanıyor. Üstüne, daha önce atıp tuttuğu partiye girenleri görünce bin beter oluyorum. Gözlerimin önünde sene içinde meclisteki halleri; koşuyorum. Nereye mi? Doğru lavaboya tabii.

İftira, gıybet hakkındaki ayetleri aşağı yukarı herkes bilir. Hani “ölü kardeşinin etini yemekten hoşlanır mısın?” diye sorar Kur’an. E, bakıyorsunuz içindeki ayeti bilmiyorlar gibi ellerinde Kur’an’la bu günahı rahatça işleyebiliyorlar. Hem de yüzlerce insanın önünde. Benim midem gene kötüleşiyor. Doğru lavaboya tabii…

Lafı neden uzatıyorsam… Şehitlerin bile seçim malzemesi yapıldığı bir ülkede midemin bu kadar bulanması normal değil mi? Bir müddet sonra bulantısız yaşayamaz oluyor insan.

İtiraf ediyorum. Ben taraf tutuyorum. Gönlümde bir şey var diye kıvırmıyorum. Direkt söylüyorum işte: Mide bulantısını tutuyorum. Öylesine bağladı ki beni kendine. 7 Haziran’dan sonra ilişkimiz devam eder mi merakındayım. Ola ki etti. Doğru lavaboya tabii.

Artık o saatten sonra lavabo ile ayrılmaz ikili oluruz herhalde…

Yorum yapın