Bedelli Askerlik Üzerine

Son haftalarda hatta aylarda Türkiye’nin üzerinde en fazla konuştuğu konuların başında bedelli askerlik geliyor. Görünen oki hükümet bedelli askerliği hayata geçirmekte kararlı. Önümüzdeki bir iki hafta içerisinde konuya dair ayrıntılar netleşerek kamuoyuna duyrulacağı söyleniyor. Bedelli askerlikte yaş sınırı kaç olacak, kim ne kadar bedel ödeyerek askerlikten muaf olacak, bu ve benzer ayrıntıları bir kenara bırakıp bedelli askerlik taraftarı ve karşıtlarının tezlerine (neden bedelli olmalı/olmamalı) bakalım.

Bedelli Askerliği Savunanlar Şu tezleri Öne Sürüyor:

1: Türkiye’de çok fazla asker sayısı var. Bu sayı hem gereksiz hemde devlete artı yük getiriyor.

2: Üniversite mezunu, akademik kariyer yapmış kişiler en verimli olacakları dönemde askere gidiyor. Bu verimli dönem boşa heba edilmemeli.

3: Askerlik sonrası iş bulmada sıkıntılar yaşanabilir.

 Bedelli Askerliğe Karşı Olanlar İse Şu Tezleri Öne Sürmekteler:

1: Eşitlik ilkesine karşı. (Parası olan yararlanacak olmayan yararlanamayacak)

2: Askerlik milli değerlerden biridir, bu milli değer yok edilmemeli.

3: Her gün şehit haberlerinin geldiği 10 binlerce kişinin terör nedeniyle şehit edildiği bir ülkede bedelli askerlik şehit ailelerinin rahatsızz eder.

Konuya Dair Haber-Engelliler.Gen.Tr’nin Yorumu:

Her şeyin bir bedeli yoktur!

Kapitalist dünya bizlere herşeyin bir bedeli olacağını düşüncesini pompalayarak, parayı kutsallaştırıp tüm manevi duyguları bir kenara itmemizi emrediyor. Görünen o ki bundada başarılı olmuş. İnsan hayatına kimsenin “bedel biçemeyeceği” tartışmasız bir gerçekken, her gün şehit haberlerinin geldiği bir ülkede parası olanın askerliğini parayla, olmayanın gabar dağlarında “canıyla” ödemesi hangi eşitlik ilkesiyle izah edilebilir?

Sözlerimizi yıllar önce yazılan yemen türküsüyle bitiriyoruz:

Yemen yolu çukurdandır

Karavanam bakırdandır

Zenginimiz bedel öder

Askerimiz fakirdendir.