SUDAN SEBEPLER

Üniversite sonuçları açıklandı. Kayıtlar yapıldı. Bazı üniversitelere hiç rağbet etmedi öğrenciler.

Sinop Su Ürünleri Fakültesi de bunlardan biri. Üniversitenin 34 öğretim üyesi ve araştırma görevlisi var ama 1 öğrencisi yok. İki senedir bu böyle. İlginç ve acı bir durum bence.

Üniversite rektörü “iki yıldır bekliyoruz, hiçbir öğrenci tercih etmiyor “ diye yakınıyor. Beklemekle de kalmamışlar akademisyenler Sinop ve çevresindeki illerde dolaşıp öğrenci çekme çalışması yapmışlar ama nafile…

Su ürünleri mühendisliği ülkemiz için aslında önemli bir meslek dalı olduğu halde öğrenciler tarafından sırf açıkta kalmayalım diye tercih edilir eskiden beni. Gerçekten mesleğe gönül veren azdır. İstihdam alanının azlığı ve ücretlerin düşüklüğü de tercih edilmeme nedeni tabii. Üç tarafı denizlerle çevrili ülkemizde balıkçılık sektörü belli bir düzeyde olması gerekirken uyulmayan bazı kurallar yüzünden artık cazibesini yitirdi. Çünkü alanın objesi olan balık azaldıkça azalıyor. Tabii azalma nispetinde de fiyatlar artıyor. Kıyı şehirlerde bile balığa hasretle bakar olduk.

Bu arada su ürünleri fakültesini bitirenler balıkçı değildirler. Yani illa balıkçılık yapmazlar. Onu da belirtmek istiyorum. Sakın yanlış anlaşılmasın; aslında en zor mesleklerden biri olan balıkçılık mesleğini aşağılamak gibi bir durum söz konusu değil burada. Su ürünleri fakültesine balıkçılık okulu olarak bakan ebeveynler, “balıkçılığın da okulu mu olurmuş?” diye sıcak bakmıyorlar.

Aslında su ürünleri sahası o kadar geniş ki. Kendi içinde o kadar dallara ayrılmış ki. İhracat başlı başına üzerinde durulması gereken bir konu. Sektördeki belli başlı firmalar bu konuda başarılı olsalar da sayıları çok az. Onlar da daha çok balık dışındaki su ürünlerinin ihracatını yapıyorlar zaten.

Açılan her yeni kuruluş gibi üniversiteler de ihtiyaca göre açılmalı. Şimdi merak ediyorum. Sinop Su Ürünleri Mühendisliği Fakültesi’nin iki yıldır boş duran binası ne işe yarıyor? Masrafı yok mu? Çalışanları memur ve 34 akademisyeni iki senedir ne yapıyorlar? Öyle oturuyorlar mı öğrencisiz binada? Boşuna mı maaş ödeniyor onlara?

Ülke genelinde 24 su ürünleri fakültesi varsa son yapılan üniversite sınavında 2 milyon öğrenciden 146 sı buraları tercih ettiyse orada bir düşüneceksiniz şapkanızı önünüze koyup. Aslında düşünecek bir şey de yok. Bazı fakültelerin kapatılması gerekiyor demek ki bu durumda. Şimdi siz diyeceksiniz ki “bir dediğin bir dediğine uymuyor, hani önem verilmeli “ diyordun diye haklı bir sitem çıkacak ağzınızdan. Siz de haklısınız ama fakülte dediğin bir bina ve akademisyenler demek değildir ki. Böyle iki senelik meslek yüksekokulu adı altında olmayacak yerlerde olmayacak binalara ki bunlar ilkokulların bahçelerindeki küçük binalardı; birer tabela konularak açıldı. E, ne işe yaradı veya yarıyor? Onun için bir yeri açarken gerçekten işlevi olacak mı bu eğitim dalında diye düşünmek lazım.

Yoksa her ile bir üniversite açtık diyerek övünmenin anlamı yok. Hatta memleket ekonomisine zararı var bunun.

Devlet, eğer su ürünleri alanının tercih edilmesini istiyorsa ki bu gelecekteki besin kaynağı açısından gerçekten önemli bir alan çalışma koşullarını düzenlemeli, uygun ortamlar yaratmalı ve denetimlerini çoğaltmalıdır. Hem denizde hem de işletmelerde bunları yapmalıdır. O zaman gelişen sektör öğrencilerin dikkatini çeker. Severek çalışıp hak ettikleri ücretleri de alırlar.

Yarın öbür gün oğlumuza, kızımıza, torunumuza “ bak bu balık” diye bir fotoğraf göstermemek için “saldım çayıra Mevla’m kayıra” anlayışı terk edilmelidir.

Bir an önce konunun toparlanması, sudan sebeplerle geçiştirilmemesi, Sinop’tan gelen alarmın acı sesine kulak verilmesi şart.

Ben duyuyorum. Siz de duyuyor musunuz?

Yorum yapın