HAVADAN SUDAN

Havalar da ısınmaya başladı artık. Bu sene kış özellikle ülkemizin batısında kendini göstermedi zaten.
Hoş dün Erzurum’da kar yağdı haberini duydum ama…
Ee, sular derseniz; durumu yağışlara bağlı olduğundan pek iç açıcı değil durum. Yazı susuz geçirme riski var.
İçtiğimiz suların ise PH ı en az 7.3 olmalı.
Lay lay lom bir yazı yazmak istiyorum ama görüyorsunuz beceremiyorum. İster istemez bir gıcıklık, bir ukalalık oluyor içinde.

Ne yapayım?

Ülkemde oy pusulalarının karanlıkta sayılmasına sebep olan kedi(leri)yi mi bulup kahredeyim?
Yoksa yanlış hanelere yazılan oylar için mi yanayım?
Seçim sonrası PİSİ PİSİNE ölenlerin yasını mı tutayım?

Ne zaman gerçek seçim sonuçlara ulaşacağımızı bilmemenin huzursuzluğunu üstümden atmanın yolunu mu arayayım?
Yanlış uygulama yüzünden seçim sandıklarında vatandaş tarafından oy pusulalarının muhtar aday kağıtlarıyla bir zarfa konulması sonucu iptal edilmesinin kaç oya mal olduğunu düşünerek kafayı mı yiyeyim?

Yoksa bir seçim sandığı görevlisi olarak 30 sene önce ölmüş birinin ve yıllardır hiç oy kullanmamış zihin özürlü koskoca bir adamın isminin ilk kez önümdeki seçmen kütük listesinde olduğunu görünce hissettiklerimi mi unutayım?
İlçe seçim kurulunda yaşadığımız o kabusu mu?

Yoksa itiraz edilmeseydi değişmeyecek oy sayısını mı, kaybolan seçim sandıklarını mı?
Hangisini?
Tamam tamam…
Havalar çok güzel.
Sular ise mükemmel.
Ülke güllük gülistanlık.
Ben mi?
Beni boş verin…
Boğazımdaki yumrukla baş başa bırakın.

Yorum yapın