Öncelikle şunu belirteyim, bilimde rekabetin olması güzel bir şeydir… Daha başarılı olmak, bir üst seviyeye çıkmak, bilinmeyenlere ulaşmak elbet rekabetle oluşacaktır… Ancak diye söylenecek bütün sözler bu tespitten sonra gelir bence…
Kapitalist piyasa koşullarında ve hizmet anlayışında rekabet her zaman daha kaliteli olmak anlamına gelmiyor… Bazen de daha ‘’ucuzluyor’’ verilen hizmet… Ancak ben bunu bilimde hele hele Tıpta düşünmek istemiyorum…
Son organ naklindeki başarısızlığın nedeni çok ama çok iyi araştırılmalıdır… Ucuz bir rekabet için Şevket harcandı lafına hiç ama hiç itibar etmiyorum… Bu öyle bir operasyon ki, öyle hadi biz de yapıverelim türünden bir şey değil… Öncelikle aylarca sürmesi gereken araştırmaların yapılması gerekiyor… Ameliyatı yapacak ekiplerin hazırlanması aylar sürer… Ekipmanların hazırlanması, toplanması lazım… Demek ki Akdeniz Üniversite’sindeki organ nakli yapılmadan önce Hacettepe’de de araştırmalar ve hazırlıklar vardı… Bu olay bu araştırmaları baltalamasın… Bu kişiler dilerim zarar görmez, linç edilmez…
Başarısızlığa gelince: Çok büyük hayal kırıklığı yaşatmamalı bu olay… Organ nakli olayını çok önemsiyorum. Gelecekteki ve bu günkü insan için en hayati araştırmalardan birisi olarak görüyorum bu işi. Daha 50-60 yıl önce yapılan kalp naklinin insan hayatında açtığı çığırı bir düşünün lütfen… İnsanlar kalbi ve damarları bozuldu diye ölmek zorunda kalmıyor bu gün…
Ya da böbrekleri yok diye makineye bağlı yaşamıyorlar…
Organ nakli zaten var… Sadece tüm organlar nakledilemiyor şimdilik… İşte bu yüzden çok önemsiyorum bu işi… Tek bir organ eksildi ya da arızalandı diye insanlar ölmek zorunda değil… Sakat yaşamak zorunda değil… Kalitesiz yaşamak zorunda değil… İnanıyorum ki önümüzdeki yüzyılda nakledilemeyen organ kalmayacaktır… Hem de hiç risk taşımadan yapılan operasyonlarla…
Bu olaydan sonra elbet bu nakillerdeki başarısızlık en ince detayına kadar araştırılacaktır… Binlerce deney yapılacaktır, makale yazılacaktır… Olayın bu tarafında diyecek bir sözüm olamaz benim. Ancak bir insan olarak, keşke dört organ yerine birer ikişer yapılsaydı da ölüm riski en aza indirgenseydi diyemeden geçemiyorum…
Bir sözüm de organ nakli için umutlanan arkadaşlara var; Sıkmayın canınızı… Umutsuzluğa kapılmayın… Bu güne kadar nasıl başa çıktıysanız yaşamla, aynen devam edin… Ancak şunu da bilin, birileri sizleri düşünüyor ve iyi şeyler yapıyor… Son aşamaya gelindi bu çalışmalarda belli… Sakın Şevket Çavdar kobay filan demeyin… Türkiye’de her ölene şehit denir ya; O da bilim şehidi olsun… Nur içinde yatsın…