İssizlik ve Toplum Huzuru

Dünya’da hiçbir ülke şu ana kadar tam istihdam sağlamış değildir. Tabi refah seviyesi yüksek olan ve sosyal devlet anlayışının yerine getirildiği ülkelerde bulunmaktadır. Hemen hemen birçok toplumun sorunu haline gelen işsizliğe artık bir çözüm bulma zamanı gelmedi mi? Yıllardan beri toplumsal sorun denilince akla ilk gelen işsizlik oluyor ve çoğu siyasetçi bu sorunun çözümü üzerine vaatlerde bulunarak başa geliyor. Ancak, bu vaatler gerçekleştiriliyor mu? Diye soracak olursanız, sonuç ortada.

İşsizlik

İşsizlik aslında sadece kişinin ekonomisini etkilememektedir. İş bulamayan, eline ekmek alamayan insanın her türlü kötü yola girme riski de çok fazla olmaktadır. Çünkü ortada bir sınıf ayrımı bulunmaktadır. İşsizler ve eğitimsizler ise bu sınıf ayrımında kendilerine en alt tabakada yer bulmaktadırlar. Alt tabakaya ait kişiler ise kanunlar ile çok fazla alakalı değildirler. Çünkü bu insanlar kanunların üst tabakaya ait olan insanlar için oluşturulduğunu düşünmektedir. Hal böyle olunca da işsiz olan insanların kendilerine ve devletine hayırlı bir vatandaş olmalarını beklemek çok zor hale gelmektedir.

İşsizliğin ortaya çıkışı ise iş arzının iş talebinden çok ama çok fazla olmasından kaynaklanmaktadır. Örnek verecek olursak, bir fabrikaya 100 kişi alınacak olsun ve bu fabrikaya başvuru binlerce oluyor ise bu ülkede bir sorun var demektir. Maalesef bu ülkelerden bir tanesi de biz olmaktayız. Hiçbir zaman istenilen istihdam sağlanamamış ve bunu sağlamak için tam anlamı ile emin adımlar atılmamıştır.

Ülkemizde ki işsizliğin doğurmuş olduğu da birçok sorun bulunmaktadır. Bu sorunlardan bazılarını sıralamak gerekir ise aile içi şiddet, uyuşturucu bağımlılığı ve satıcılığı, beyin göçü ve huzursuz bir toplum. İşte saymış olduğumuz bu sorunların altında yatan sebep işsizlik olmaktadır. Örnek vermiş olduğumuz sorunlar ile nasıl bağlantılı diye soracak olursanız, şöyle açıklayalım. Evde ki huzurun sağlanması için en önemli unsur ekonomi olmaktadır. Ev ekonomisini kalkındıramadığınız zaman yuvanızda istenmeyen olaylar ile karşılaşabilirsiniz. Bunun yanı sıra işsiz bir kişi vaktini boş işlere zaman ayırarak geçirmektedir ve kandırılmaya müsaittir. Bir ekmek için yapamayacağı nadir iş bulunmaktadır.

Bu durumda onları uyuşturucuya yöneltebilmektedir. Şimdi de beyin göçüne gelecek olursak, en kolay cevaba bu sorun sahip. İki üniversite bitirmiş, bir de yüksek lisans yapmış bir kişinin fabrikaya girip çalışmasını düşünebiliyor musunuz? Bu sebepten ötürü okumuş olduğu bölümde en üst seviyeye gelmek ve okumuş olduğu bölümün tam anlamı ile hakkını almak için ülkemizde ki vatandaşlar maalesef yurt dışına gitmektedir. Bu da doğal olarak beyin göçünü başlatmaktadır. Peki işsizliğin toplum huzuru ile ne gibi bir bağlantısı var? Sorusuna gelelim. Siz hiç yolda yürürken yanınızdan geçen insanların yüzüne bakıyor musunuz? Hiç küçükte olsa bir tebessüme rastlıyor musunuz? Vatandaşlarımızın en ufak problemden tartışma çıkarttığına hiç tanık olmadınız mı? İşte bunlar toplum huzurunun kaçmış olduğunu gösterir ve bunun altında ki ana sebep işsizlik olmaktadır.

Ülkemizde var olan tüm sorunların çözülmesini istiyorsak, ilk önce ülkede ki işsizliği ortadan kaldırmamız gerekir. İstihdam sağlandığı taktirde toplum huzura ve mutluluğa kavuşacaktır. Huzurlu ve mutlu insan ise hayatta çok az hata yapmaktadır.

Yorum yapın